Blog 44: Tercümede kaybolan ve çevirilen: Hasta ve danışanlarla etkili iletişim

Yazar: Zuzana Dankulincova

Çoğu araştırmacılar çalışmalardan toplanan sonuçların yaygınlaştırılmasının, araştırma katılımcılarına karşı etik açıdan sorumlulukları olduğunu bilseler de (ve araştırma sonuçlarının bariz etkilerinin olmasını dileseler de), bulunan kanıtların farkındalığından yaygın uygulamaya geçiş uzun zaman alabilir. Bilimsel bilgi her zaman günlük pratiğe uygulanmaz; uygulandığındaysa, genellikle sistemik ve istikrarlı bir şekilde yapılmaz. 

Bu neden olur? Çok sayıda araştırma çalışmaları, müdahaleler, ve takip edilmesi gereken tavsiyeler sağlık hizmeti sağlayanlar için başından aşkın olabilir. Kanıt ve tavsiye gözden geçirirken, kanıtların yerel ortamınıza ne kadar uygun olduğunu düşünün. Araştırma çalışmalarındaki tavsiyelerde söz edilen bağlam sizinkiyle uyuşuyor mu? Tavsiyeleri uygulamak için elinizde gerekli aygıtlar var mı, yoksa gerekli kaynak ve becerilerden yoksun musunuz? Hastalarınızın elinde tavsiyeleri uygulamak için gerekli aygıtlar var mı? En iyi tasarlanmış ve en geleceği parlak müdahale bile, hastalarınıza ve ortamınıza uygun görülmezse etkili olmaz. Örneğin, akıllı telefonu ve bilgisayarı olmayanlara, ya da düşük dijital okuryazarlığa sahip olan kişilere e-sağlık müdahaleleri tavsiye etmek sorun çıkarabilir.

Bilgi tercümesinin bir kritik yönü daha, bilgiyi kullananlar (örn. hastalar) ve bilgiye sahip olan ve paylaşanlar (örn. sağlık hizmetleri çalışanları) arasındaki etkileşimdir. Tavsiyeler her ne kadar da iyi iletilse de, hasta için alakalı ve faydalı değilse istenilen etkiyi yaratmaz. Dinlemek, bilgi tercümesinin öz bileşenlerinden biridir. Dinlenilen bir insan bilgeliğinden faydalanabilir ve ortamı farklı bir bakış açısından gözlemleyebilir. Hastaları ve müşterileri ne kadar iyi dinlersek, ihtiyaçlarını o kadar iyi karşılayabiliriz. Kendine dinlenildiğine inanan müşteri ve hastalar, mesajlarımıza daha çok inanacak, sevecek ve sonuç olarak mesajlarımızdan yola çıkarak harekete geçecektir. Bunu başarmak için hastanızın söylediklerini, kendi beklentilerinizi dayatmadan, aktif olarak dinleyin. Ayrıca, hastanız için kesintisiz konuşabileceği, yeterli bir zaman dilimi sunun. Eğer mümkünse açık uçlu sorular kullanın, kendinizi hastanızın sağlık okuryazarlığına uyarlayın ve tıbbi terimler kullanmaktan sakının. Tıbbi teknik terimler kullanılmalıysa, anlaşıldığından emin olun ve eğer anlaşılmadıysa kullanılan terimleri açıklamaya özen verin. 

 

Ayrıca, kendinize ve hasta veya danışanınıza başarılı bir şekilde müdahale temin etmenizi engelleyecek olan etkenlerin ne olabileceklerini sorun. Bu etkenler aynı zamanda hastanızın müdahaleyi etkili bir şekilde temin etmesini de engelleyebilir. Başarılı bir şekilde bir değişiklik, tedbir ya da müdahaleyi  temin edebilmek için, ortaya çıkabilecek engelleri önceden değerlendirmek gerekir. Büyük olasılıkla bütün konuları görüşemeyecek olsanız da hastanızla birlikte ‘ne yanlış gidebilir’ sorusunun cevabının yanı sıra, ‘neden’ ve ‘bunu nasıl engelleyebilir ya da çözebiliriz’ sorularının cevaplarını türetmek için yeterince zaman ayırdığınıza emin olun. Örneğin, eğer hastanız yeme alışkanlıklarında bir değişiklik yapmayı planlıyorsa, onlarla yemeklerini evde mi hazırlayacaklarını ya da lokanta veya kantinlerden mi besleneceklerini konuşmak uygun olabilir. Eğer yemekleri evden hazırlanacaksa, bunun için yeterince vakitleri var mı? Vakitleri yoksa, bu sorun nasıl çözülebilir? Eğer bu kişi lokanta ve kantinlerde yemeyi planlıyorsa, çeşitli uygun seçenekleri var mı? Farklı senaryoları beraber değerlendirmek her zaman yararlıdır. Bu durumda amaçlı bir şekilde olası sorunları hesaplayabilir ve planlamanın bir parçası olarak hastanızın bunu kendi başına da yapmasını teşvik edebilirsiniz. 

 

Uygun müdahale seçilip ve hastanıza ve ortama uyacak şekilde hazırlandıktan sonra, olası engelleri göz önünde bulundurarak, yerine getirme zamanıdır. Müdahalenizi olabildiğince net ve öz tutun. Örneğin, hastanızın spor yapması için eylem planı yapmasını istiyorsanız, nerde, ne zaman ve nasıl yapacaklarını belirtmelerini teşvik edin. Kanıtlardan yola çıkılırsa, daha planlı ve odaklı müdahalelerin değişime yol açmalarının daha olanaklı olduğunu görürüz. 

 

Uygulama bir çalışmanın sonu değildir, müdahalenin işleyip işlemediğini bilmeniz lazım. Önemli son bir aşama, geri bildirim ve değerlendirmeleri toplayıp gelecekte bunları göz önünde bulundurmaktır. Hastalarınızı takip ettiğinizden emin olun; onlara ilerlemeleri hakkında sorular, hangi metotların işlediğini ve tavsiye izlerken veya müdahalelere uyarken karşılaştıkları sorunlar sorunuz. Bunun yanı sıra, onlarla sorunların nereden kaynaklandığını ve uygulayabilecekleri çözümler hakkında konuşun. 

 

Uygulama Önerileri

 

  1. Yerel ortamınıza uygun bilgi toplayın – uygun ve geçerli bilgi kaynağınızı bulun ve hastanıza ve kendi bağlamınıza alaka ve sürdürebilirliğini değerlendirin.

 

  1. Etkili bir şekilde iletişim kurun – hastalarınızla etkili bir iletişim ve etkileşim bağlantısı kurun ve hastanızın istediklerini, kendi düşüncelerinizi dayatmadan dinleyiniz. 

 

  1. Engeller hakkında düşünün ve onlara sorun – hastanızla beraber, ‘ne yanlış gidebilir’ sorusunun yanı sıra, ‘neden’ ve ‘bu nasıl engellenebilir’ sorularına cevaplar türetin.

 

  1. Müdahalenizi açık ve öz bir şekilde planlayın – müdahale planlı ve odaklıysa, değişim olmasının olasılığı daha fazladır. 

 

  1. Geri bildirim alın– müdahalenin nasıl gittiğine dair bilgi toplayın ve topladığınız bilgileri gelecekteki çalışmalarınızı geliştirmek için kullandığınızdan emin olun.

 

[Çeviriyi yapan Erin Timur]

 

Türkçe editör: Dr Gulcan Garip, University of Derby

Join Our Blog

Signup today to get notified when new relevant blog posts are published.

And don’t worry, we hate spam too! You can unsubscribe at anytime.